Hikaye | Kategoriler | Hikayeler

Kurnaz Tilki



   Aslan, kurt ve tilki, üçü birlikte avlanmak için ormana gitmişlerdi. Aslında aslan'ın dengi olmayan tilki ve kurtla arkadaşlık etmesi doğru değildi. Fakat "cemaatle birlikte olmak rahmettir" sözüyle hareket etmek istiyordu.



   Üç kişi olunca bir başkan gerekiyordu. O da elbette kendisiydi. Üçü beraber bir yaban sığırı, bir keçi ve iri bir tavşan avladılar. Avları güzel gitmişti. Avlarını sürükleye sürükleye bir mağaraya getirmişlerdi. Çok da acıkmışlardı.



   Sofraya oturdular.



   Avlarını taksim etmeyi başkan olan aslanın yapması gerekirdi. Fakat aslan sınamak için kurda dönerek:



   - "Söyle bakalım, benim tecrübeli dostum. Şu hayvanları aramızda taksim ette, senin cevherin niyetin ortaya çıksın." dedi.



   Kurt hemen atıldı:



   - "Memnuniyetle sultanım. Yaban sığırı senin payındır. O büyüktür, sen de büyük ve gövdelisin. O sana layıktır. Keçi benim hissemdir. Tilkiye de şu semiz tavşan düşmektedir." dedi.



   Aslan, onun bu haddini bilmezliğine, kendini ilk fırsatta öne çıkaran tavrına çok kızdı. Kendi gibi emsalsiz bir aslan karşısında benlik davası gütmesine son derece hiddetlendi.



   Aslan:



   - "Sen kim oluyorsun budala! Unutma ki, ormanlar kralı aslanım. Ben varken sana pay ayırmak düşer mi? Bunu hak ettin" diyerek kurda yaklaşıp öyle bir pençe vurdu ki, kurt kan-revan içinde yere yıkıldı.



   Aslan bir yerde iki başkan olmaz, düşüncesiyle kurdun kafasını kopardı.



   Ondan sonra korkudan tir tir titreyen tilkiye dönerek:



   - "Ne bakınıp duruyorsun orada! Haydi şimdi de sen pay et bakalım şu avdan." dedi.



   Tilki son derece tevazu ve alçak gönüllülük içinde:



   - "Ey büyük sultanım! Pay etmek benim haddim değil ama, mademki emrettiniz söyli-yeyim. Şu büyük sığır kuşluk yemeğiniz olsun. Keçi ise nefis bir öğle yemeği, tavşan da sultanımızın gece çerezi olsun." dedi.



   Aslan, tilkinin bu pay taksiminden pek hoşlanmıştı.



   - "İşte adil paylaşma... Böyle bir taksimi nerden öğrendin sen?' diye tilkiye sordu.



   Tilki boyun bükerek, yerde cansız yatan kurda bir göz attı.



   Sonra:



   - "Şu haddini bilmez kurdun halinden ve başına gelenden öğrendim sultanım." dedi.



   Bunun üzerine aslan tilkiye:



   - "Madem ki sen kendine pay ayırmayıp benim büyüklüğümü takdir ettin. Ben de sana büyüklüğümü göstereyim. Var git, bu avların üçü de senin olsun, afiyetle ye" diyerek bütün avları tilkiye bağışladı.



   Tilki o zaman, aslan iyi ki av taksimini kurddan sonra bana emretti. Ya önce bana em-retseydi, benim halim nice olurdu? diye haline şükretti.



   ÖĞÜTLER:



     * Arkadaşlarımızı iyi seçmeliyiz,



     * İnsan için en lazım olan şey, haddini bilmesi ve ona göre hareket etmesidir.



     * Akıllı insan, olaylardan ibret almasını bilendir,



     * Bizden önce gelen milletlerin başına gelenlerden ibret almalıyız.





Hikayeler