Hikaye | Kategoriler | Hikayeler
Zafer
Haber Alma Dairesi Başkanı, hepsi aynı şekilde giyinmiş olan gençleri makam odasına alıp ıslak ıslak öptükten sonra:
- Kahramanlarım benim!.. diye konuşmaya başladı. Bu vatanın yiğit cengaverleri. Son zaferinizle bizleri ne kadar sevindirdiğinizi ve ülkemize neler kazandırdığınızı bilemezsiniz.
Gençler büyük bir şaşkınlıkla bakınırken, adam:
- Bir buçuk saatlik bir çarpışmayla, ezeli düşmanlarımızdan yirmisini öldürüp yirmi binini yaralamayı başardınız!.. diye devam etti. Üstelik onlara yirmi milyon dolar kaybettirip, bize de televizyon yayınlarından yirmi milyon dolar kazandırarak...
Gençler tekrar birbirlerine bakınırken, en uzun boylu olanı:
- Sayın başkanım!.. diye söze karıştı. Özür dilerim ama, siz bizi herhalde gizli örgüt elemanlarıyla karıştırdınız. Böyle büyük bir şeref, bizim ne haddimize?
Yaşlı adam, sigarasının dumanındn halkacıklar yaparken:
- Siz, milli takım oyuncuları değil misiniz? diye sordu. Geçtiğimiz hafta maçları olan.
Yine aynı genç:
- Evet efendim!.. diye atıldı. Ama o maçta, yıllardır perişan ettiğimiz Türklere karşı ilk defa mağlup olduk.
Başkan Bey, ağır adımlarla delikanlının ynına gelip yanağından bir makas alırken:
- Esas zaferiniz de bu ya zaten!.. diye gülümsedi. Adamlar sevinçten bayram yaparken, yirmi milyon dolarlık mermi yakmış ve kazayla birbirini öldürüp yaralamışlar. Bu zaferinizi arada bir tekrarlayıp bizlere yardımcı olursunuz değil mi?